YAPAY ZEKÂ FIRSAT MI TEHDİT Mİ?

Şu an kullanmakta olduğumuz bilgisayarların emekleme dönemi kadar erken bir dönemde ilk yapay zekâ fikirleri yapay zekâ adlandırmasıyla birlikte konuşulmaya başlanmıştı bile. Hatta kimilerine göre yapay zekâ kavram olarak değilse de işleyiş olarak belki bin yıl öncesinde sahada yer alıyordu. Adı yapay zekâ değildi ama mekanik icatların birçoğunda yapay zekâ ruhu yer alıyordu. İnsan denetimi olmadan insan gibi hareket ediyordu mekanik aygıtlar.

Yakın döneme geldiğimizde yapay zekânın sorulara verdiği cevaplar ile insanın verdiği cevaplar karşılaştırıyor ve cevap veren insan mı yapay zekâ mı olduğu Turing testi ile bulunmaya çalışılıyordu. Her ne kadar Turing testi sonucuna göre insan tarafından verilen cevap ile yapay zekâ tarafından verilen cevap ayırt edilebildiyse de günümüzde artık insanların ürettiği metinler ile yapay zekânın ürettiği metinleri çok da ayırt edemiyor durumdayız. 

Yine erken sayılabilecek bir dönemde ELIZA sizinle bir insan gibi hatta bir psikolog gibi diyalog kurmaya başladı. Bugünkü anlamda öğrenen bir mekanizması yoktu ama çağına göre oldukça başarılı bir uygulama olarak tarihe geçti. 

Yapay zekâ oyun alanına da girdi. İlk başarısını dünya satranç şampiyonu Gasprov’u yenerek gösteren yapay zeka ondan sonra belki her gün birilerini yenmeye devam etti. Bugün bilgisayarlarımızdan çevrimiçi oynadığımız birçok oyunda rakibimiz yapay zekâ ve çoğu zaman bizi yenebiliyor artık. IBM Watson bilgisayarı Jeopardy isimli bir yarışmada muğlak ve esprili sorulara rağmen oyunun şampiyonunu yenmeyi başardı. İnsanları en iddialı olduğu birçok yerde yapay zekâ mat etti. İnsanı mat edemediği konularda da özellikle derin öğrenme mimarileri ile alt etmenin yollarını arıyor.

Günümüzde yapay zekanın özellikle sağlık alanında gösterdiği başarılar, ameliyatlara yardımcı robotlar, asistan görevi gören yapay zekâ ve özellikle teşhis alanındaki doğruluklar. En uzman doktorun bile teşhis oranlarını geçen yapay zekâ teşhis oranları. Görüntülemede her geçen gün alınan yol. Artık klasik MR ve tomografi cihazlarına eklenen yapay zeka hem işlemlerin doğruluğunu artırıyor ve üzerine bir de rapor yazabiliyor.

Yapay zekânın günümüzde belki de en iddialı olduğu alan doğal dil işlemedeki başarıları. Artık herkesin dilinde değil elinde chatgpt, gemini ve diğerleri. Eskiden arama motorlarına sorulan şeyler uzun zamandır yapay zekâ tabanlı bu robotlara soruluyor. Sadece soru sormak mı? Sohbet ediliyor, uzunca bir doküman verip özeti isteniyor, sınav sorusu soruluyor, ödevlerin cevabı alınıyor, hatta tasvir yapılıp resim veya müzik üretiliyor, sunum konusu verilip sunum yaptırılıyor.

Dünyanın her geçen gün hırçınlaştığı şu dönemde askeri teknoloji için de kıyasıya yapay zekâ kullanılıyor. Otonom araçlar, robot askerler, insansız hava araçları, insansız silahlı hava araçları, güdümlü füzeler ve diğer öldürücü bir sürü teknoloji.

Eğitim alanı da bundan nasibini alıyor. Eğitim içeriklerinin oluşturulması, eğitimin ölçme ve değerlendirmesi, benzerlik tespiti, eğitim yönetimi, eğitim için simülasyonlar, yapay zekâ destekli oyunlar, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, öğrencinin takibi, öğrencinin zayıf olup da kendinin bile bilmediği eksiklerinin tespit edilmesi vs.

Bu örnekleri uzatmak mümkün. Bu yazıyı okuyan herkes kendi alanıyla ilgili mutlaka birçok uygulamayı biliyor ve kullanıyordur.

Benim de yukarıdan beri yaptığım gibi yapay zekâ denince ilk başta fırsatlar aklımıza geliyor. Peki, durum gerçekten öyle mi? Bu teknoloji fırsatlarla dolu ve hiç tehdit yok mu? Her şey zıddıyla var olduğuna göre elbette yapay zekânın da tehditleri var.

Gelin en başa dönelim. Turing neyi test ediyordu? Karşımdaki insan mı yoksa robot mu? Daha ilk çıkışında bile robotlar insan gibi davranarak aslında insanları bir nevi yanıltmaya çalışıyordu. Devamında ELIZA. Elbette Eliza o kadar yetenekli değildi ama bugün ELIZA’dan çok daha üstün hale gelen sohbet robotlarını düşünün. Bir sohbet robotunun her dediğine sorgulamadan inanan bir insan yanıltılmaya ne kadar da yatkın değil midir? Zaman zaman yanlılık dediğimiz ve hiç hoşumuza gitmeyen bir şeye şahit değil miyiz? Bir yapay zekâ nasıl eğitilirse cevabı da o şekilde oluyor.

Sağlık alanında birçok nimetini saydık. Sağlık alanında yapay zekâ hata yaptığında sorumlu kim olacak? Kodlarını mı, kodu yazanları mı yoksa ona güvenerek insan yerine onu kullanan kişileri mi mahkemeye vereceğiz.

Az önce robot askerlerden bahsettim. Robot askerlerle ilgili ilginç bir hikâye var malum. Her şart altında zafer kazanmaya programlanmış bir robot tatbikatın bir yerinde kendini kodlayan kişiyi tehdit olarak görüyor ve az kalsın sahibinin katili oluyor. Ayrıca sadece öldürmeye programlanmış robotları düşünebiliyor musunuz?

Bu birkaç örnekten anlaşılacağı üzere fırsatları kadar tehditleri de var elbette. Peki, o zaman ne yapacağız?

İnternet yaygınlaşmaya başladığı yıllarda İnternet’e mesafeli yaklaşan herkes onu büyük bir tehdit olarak görüyor ve İnternet kullananı deyim yerindeyse farklı gözle görüyordu. Hatta öyle bir toplantı esnasında büyüklerime saygısızlık olarak algılansa bile kendimi tutamayıp “su insanları boğuyor ama siz her gün su içiyorsunuz. İnternet de böyle. Zararı yok değil ama onu da kullanmayı bilmek lazım” demiştim. Yapay zekâ için de aynısını demek mümkün. Elbette zararları ve tehditleri var. En büyük tehdidi gizliliğimizi darmadağın ediyor olması. İnsanlar bilgilerini gizli tutmak isterken yapay zekâ teknolojileri genel olarak gizliliğe zarar veren işlerle uğraşıyor. Yapay zekâ kullanacağız ama zararından korunmak için bilinçli olacağız. Devlet üniversiteler ve diğer eğitim kurumları yoluyla vatandaşı bu konuda eğitecek. Bu arada sadece yapay zekâ konusunda değil siber güvenlik konusunda mutlaka ama mutlaka farkındalık kazandırılmalı. Konuyla ilgili yasa ve yönetmelikler geç kalmadan yürürlüğe konmalı ve denetlenmeli.

Türkiye Cumhuriyeti olarak yapay zekâ trenini kaçırmayalım elbette ama risklerini de yok saymayalım. Bu alanda bilgi ve bilinç seviyemize artıralım ve hatta konunun felsefesini oluşturalım.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Hidayet Takcı

Veri Bilimi & Yapay Zekâ Uzmanı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CUMHURİYET DEMEK

VERİ BİLİMİ