Böyle
bir yazı için 19 yıl beklemedim tabi fakat 19 yıl boyunca mesleğin çeşitli
aşamalarında görev yaparken gördüklerim, tecrübe ettiklerim bende böyle bir
yazı yazma isteği uyandırdı. Hep kod yazacak değiliz ya bazen de sosyal
içerikli şeyler yazmak lazım değil mi? Bu arada yazının özellikle kimleri
ilgilendirdiğini de ifade etmeme müsaade edin lütfen. Bu yazı; özellikle de
lisans eğitimini bu alanda yapmış kişileri ilgilendirir. Böyle bir tercihte
bulunmamın nedeni benim tecrübelerim o yönde olduğu için başka da bir sebebi
yok.
Bilgisayar
mühendisliği tesadüfen kazanılsa dahi tesadüfen başarılabilecek bir bölüm
değildir. Diğer alanlarda asla göremeyeceğiniz mantık örgülerine şahit olur ve
ciddi şekilde zorlanırsınız. Rahat şekilde eğitim alabilmek için temel iki
konu: alana ait yetenekleriniz olmalı ve bu yetenekleriniz ilgi ile sevgi ile
desteklenmeli. Diğer türlü ilk engelde - ki bu engel genellikle ilk dönem sizi
karşılar – takılır ve daha işin başında kopuş yaşayabilirsiniz.
Hiçbir
bölümün ezber ile başarılabileceğini düşünmüyorum ama diğerleri nispeten olsa
dahi bilgisayar mühendisliği asla ve asla ezber ile başarılamaz. O nedenle zor
bile olsa konuların teorisinin iyice anlaşılması ve konular arasında
benzerlikler kurulabilmesi, anolojiler yardımıyla ve doğaçlama tekniğinden de
yararlanılarak çalışılması zorunluluktur. Ezber ile belki bazı dersleri geçebilirsiniz
ama asla iyi bir mühendis olamazsınız.
Kodlama
mutlaka önemli. En iyi kodlamayı yapabilmenizi öneririm ama bununla birlikte
bilgisayar mühendisliği kesinlikle kodlamadan daha fazlası demek. Kodlamadan
daha fazlası ne derseniz çok karmaşıklaştırmadan kodlama öncesi ve kodlama
sonrası diyebilirim. Kodlama öncesi kısmında; problemin anlaşılması ve
algoritmanın kurulması vardır örneğin. Sadece bu da değil; algoritması elde
edilen problemin hangi veri yapılarıyla çözüleceği ve en sonunda hangi
programlama dilinin tercih edileceği konusu kodlama öncesi bilinmesi gereken
şeylerdir. Bunların en iyi şekilde öğrenilmesi lüzumu vardır. Bu anlamda; sistem
analizi, algoritma tasarımı ve veri yapıları size değerli bilgiler
sağlayacaktır. Kodlama sonrasında ne var derseniz orada da; test ve bakım sizi
bekliyor. Yazılan kodun istenen işlevi yerine getirip getirmediği test
aşamasında bir kalite problemi olarak çözülür. Bakım aşamasında ise test
sonucunda arızalı bulunan kısımların tamiri yer alır. Kodlama öncesi ve kodlama
sonrası genellikle yazılım metodolojileri ile takip edilir. Bu anlamda
karşımıza üst perdeden yazılım mühendisliği konusu çıkacaktır. Başarılı bir
proje için kodlama yazılım mühendisliği sürecinin çoğu zaman sadece %20’lik bir
kısmından fazlası değildir. Bu durumun bilgisayar mühendisi adayları tarafından
bilinmesi, büyük resmin görülmesi anlamında değerli olacaktır.
Lisans
eğitimimiz sırasında bizim de zaman zaman takıldığımız bir konu doğrudan
bölümle ilişkilendiremediğimiz derslerin ağır olması idi. Aradan geçen onca
zaman sonunda şunu fark ettik ki müfredat programında yer alan her bir dersin
bir sebebi var fakat belli bir bilgi seviyesine gelene kadar o bağı kurmak zor
olabiliyor. Bu anlamda; elektronik ve matematik derslerindeki ağırlığın makul
karşılanması ve o derslere de diğer derslere verilen önemin verilmesi
öğrencinin faydasına olacaktır.
Meslekten
arkadaşlarım için bir başka tavsiyem de güncel teknolojiler bağlamında
olacaktır. Güncel olanın bilinmesi ve farkında olunması her bilgisayar
mühendisi için bir ihtiyaçtır. Bununla birlikte; ilgili teknolojinin kaynakları
veya tarihçesi ile birlikte teknolojinin felsefi kökenlerini de bilme ihtiyacı
vardır. Örneğin, yedekleme birimlerinde gelinen son nokta bilinirken
yedeklemenin atası olan dokuma tezgâhlarından alınan ilham da bilinmelidir. Dokuma
tezgâhındaki bir motifin aslında bir nevi bir kayıt ortamı olduğunu bilen bir
öğrenci yedekleme birimlerinin mantığını daha doğru şekilde anlayacaktır. Aynı şekilde;
günümüzdeki mikroişlemci teknolojisini anlayabilmek için ilk icat edilen
işlemcilerin mantığı iyi şekilde bilinmelidir. Güncel ve geçmiş bilgisi her
ikisi de dengeli şekilde bilinmeli ve her yeni teknolojiye adaptasyon yeteneği
kazanılmalıdır.
Zorlandığınız
her noktada dünyaya hizmet sunan yazılımcıları hatırlayın. Güne takılmak yerine
yarının yazılımcıları olmanın hayalini kurun. Sadece kodlama değil aynı zamanda
algoritma kurmayı da öğrenin. Sadece kodlama değil aynı zamanda kodlama yapan
bir ekibi yönetmeyi de öğrenin. Tek başına yapabileceğiniz işleri bile arkadaş
gruplarınızla takımlar oluşturarak yapın. Yazılım geliştirmek üzerine yazılmış
kitapları roman okur gibi okumak yerine okuduğunu uygulayarak okumayı tercih
edin. Diğer bölümlerin öğrencileri gezerken siz onlar kadar gezmeyin. Bilgisayar
mühendisi olmak ile gezmek tozmak arasında tercih yapın ve gezmeyi bir miktar
ileriye atın. Eğer gezip tozacaksanız da lütfen kaldığınız derslerde
hocalarınızı suçlamayın. Bu arada gezip tozmadığınız halde hoca problemi nedeniyle başarılı olamıyorsanız da teknolojik imkanlarla kendinizi destekleyin ve kendi kendine öğrenme yöntemine başvurun.
Sevgili
arkadaşlar zaman zaman gündeme düşen uyduruk haberler duyarsınız “Bilgisayar mühendisleri
boş kalıyormuş” şeklinde, ben bugüne kadar işinin ehli hiçbir meslektaşımın boş
kaldığını duymadım. Boş kalan arkadaşlar varsa da ya şanssızlıktan yahut
kendini yetiştiremediği içindir. Siz kendinizi adam gibi yetiştirin işveren
sizi arasın. Sıkın dişinizi ve aranan adam olun. O kadar zor olmamalı.
Hidayet
Takçı
Temmuz
2016, Sivas
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder